Dolunay Soysert hem dizi hem sinema - Elton John, düetinde LGBTİ+'ye göz kırpıyor - İstiklal Caddesi, 2000'ler rengârenk, 1970'ler Oxford Street gibi - New York'tan gelen pahalı t-shirt'üm
Havalar cehennem gibi, ikinci üçüncü aşıları olan Cihangir'in 60+ "boomer"ları Firuzağa Camii'nin kahvesine doluşmaya başladılar.
Evet, doğru bildiniz. Taksim İlk Yardım'ın az zengin doktorları, mahallenin orta yoksul okumuş yazmışları ve elektrik su kesilmelerinin peşinde koşmaktan helak olan muhtarlarımız. Şimdi Upper, Lower Mid Cihangir diyeceğim ama Mülkiye'den sınıf arkadaşım Necmiye Alpay kızacak (İkimiz de birinci sınıfta çakmıştık). Ona göre, Firuzağa özerk bölge ve Cihangir demek yanlış. Alpay, Fransa'dan doktoralı olduğu için fazla itiraz edemeyip içime atıyorum. Bakmayın Necmiye Hanım'ın dilbilimci havalarına Ph.D'si finanstır.
Necmiye Alpay, master'ı olduğuna YT'yi bile inandıramayan TE, Dr. İsmet Hazar, muhtar Halil Kalafat, en gencimiz akademisyen Tolga Çıkrıkçı ve güzel muhtar-anneanne Fehime Esen
Yeşilçam-Cihangir hattı
Daha çok Upper Cihangirliler ve dışarılı zenginlerin gittiği 22'nin önünden geçerken zınk diye durdum. Az ve orta arası iki ünlü, komşum yönetmen-aktör Aydın Orak ve yapımcı-oyuncu Baran Seyhan, arkadaşım Kadir İnanır'ın karşısında oturmuyorlar mı? Hemen çöktüm ve Irish Coffee'mi söyledim.
İyi ki çökmüşüm. İki üç gün içinde çekimine başlayacakları "Gitme" filminin okuma provalarını anlatıyorlardı İnanır'a. Ankara Sanat Tiyatrosu'ndan tanıdığım ve Cihangirli komşum Celile Toyon'un da adı geçince hemen müdahil oldum. Nehir Erdoğan, Dolunay Soysert (arkadaşım Tülay Günal'la İkimizin Sırrı'nda oynuyor) adları da geçince, sizler için tam listeyi de istedim. Orak ve Seyhan çabuk pes ettiler ve listeyi verdiler. Neymiş, kimden aldığımı gizli tutacakmışım. Tamam, hangisinin verdiğini söylemeyeceğim.
Adı geçenler dışında Serkan Ercan, Isabella Haddock, Zeynep Erkekli ve Hasan Şahintürk var.
Yönetmen ve senarist Atalay Taşdiken'in "Gitme" filminin okuma provası. Kimin kim olduğunu bir zahmet siz buluverin
Tarihimden yapraklar
Gonzo Tuğrul daha 30 bile değilken
Hemen baştan söyleyeyim gördüğünüz fotoğraf bana ait, 1980 öncesinden. Londra'dan dönmüşüm, işsiz ve parasızım ve de daha TRT'de Haber Merkezi'nde işe başlamamışım.
Dikkatinizi çekerim o zamanlar gözlüklü ve kel değildim. Az can yakmamışımdır.
Bu linkler ihmal edilmesin
* Diyarbakır'da çocuklar için bir müzik evi Zarok Ma ve haftanın sansür gündemi Susma Platformu'nda.
* Özellikle İngilizcesi yeterli iletişimcilere, gazetecilere önerilir. "Afghan Journalists under fire" (Afgan gazeteciler ateş altında) etkinliği 17 Ağustos'ta.
***
EÖ çok kıskanacak
Habertürk yazarı ve eski stajyerim Oray Eğin, biraz Londra'dan bana pahalı t-shirtleri getiren Güldal Kızıldemir'i kıskandığı için, biraz da eski Hürriyet GYY'si Ertuğrul Özkök'e karşı beni yeğlediğini ima etmek amacıyla New York'tan pahalı t-shirtler getirdi.
Görgüsüzlük edip hepsini sıralayacak değilim. Fakat sayfada fotoğrafını gördüğünüz orijinal tasarım Roy Lichtenstein'ı göstermeden duramazdım. Bu bir rüşvet değil, zengin bir genç gazetecinin bir türlü emekli olamayan bir gazeteciye bir kıyağı olarak kabul edilmeli. Belki t-shirtleri bıraktığı Kaktüs'te ona az şekerli bir kahve ısmarlarım.
Ben ve New York'tan gelen t-shirtüm (Fotoğraf: Defne Akman)
Bak şu Andrew'lara
Prens Andrew 2001 yılında Virginia Giuffre'e cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla Amerika'da mahkemeye verildi. Bak şu majestelerinin başına torun, kardeş ve oğullardan gelenlere. Tabii ki Prens suçlamaları reddediyor. Bu arada BBC olayın peşine düşmüş bile. Gel de kıskanma, Saray'dan bile korkmuyorlar.
Andrew ve 17 yaşındaki Virginia'nın fotoğrafını BBC'den aparttım, teşekkürlerimle
İkinci Andrew, New York Valisi Andrew Cuomo. O tacizle suçlanınca istifa etmeyi seçti. Ne de olsa kadının beyanı esastır.
Sıkça sorulan sorular ve cheap shots
* Geçen hafta yazdığım Pürtelaş Ocakbaşı ucuz sataşması yani cheap shot, Gürbüz Çapan'ı şaşırtmış ve üzmüş. Aradı ve konuştuk. Gerçekten talihsiz bir yanlış anlama olmuş. İş tatlıya bağlandı. Biraz da benim densizliğim. Tekrardan gönül rahatlığıyla orada kebabımı yiyebileceğim.
* Pazar akşam üzeri Taksim'den Galatasaray'a yürürken gazeteciliğim tuttu ve tekrar Meydan'a döndüm. Duyduğum ilk 20 cümleyi işaretledim aklımda. 14 Arapça ve altı Türkçe dâhil başka dil. Galatasaray'dan dönerken de aynı şeyi yaptım. 12 Arapça ve sekiz Türkçe dâhil başka dil.
Yok yok, panik olmayın bu yaştan sonra ırkçı olmadım. Aklıma 1970'in ilk yarısında Londra Oxford Street geldi. İngilizce'den çok Türkçe ve İtalyanca duyduğum Oxford Street. Hele Ağustos ayında yani indirimlerin olduğu zaman. Tabii eller Marks&Spencer poşetleriyle dolu.
* Bana çok az benzeyen mektep arkadaşım Ertuğrul Özkök "Upper Cihangirlileri atlatarak" bir sanat haberi vermiş dün. Ünlü müzik insanı Ahmet Ertegün'ün gecesi için ünlü isimlere davetiye gönderiliyormuş. İlâhi Özkök. Altında Akbank ve HSBC imzaları olan bir "black tie" davete Cihangirlileri çağırmaya kim cesaret edebilir? Hangi çılgın Cihangirliye smokin giydirecekmiş, şaşarım. Özkök'e fazla da haksızlık etmeyeyim çünkü "prompterlı" canlı yayında Devlet Başkanı'na sufle veren köşeci Abdulkadir Selvi'yle aynı gazetede yazmak zorunda.
Advertorial (!)
Gürsoy'a kulak verin
Cihangirli komşum
Gençay Gürsoy'un kitabı nihayet elime geçti.
Bir Hayat - Üç Dönem kitabını sarı noktamdan dolayı gençlere parça parça okutturuyorum.
Türk Tabipler Birliği'nin eski başkanlarından Prof. Dr. Gençay Gürsoy'un kitabında çok ilginç politik ve kişisel tanıklıkları var. Kıskanmak gibi olmasın ama bu serinin ilk kitabı Asu Maro'nun benimle yaptığı 68li ve Gazeteci nehir söyleşisiydi, hatırlatayım dedim. İkisini de İletişim Yayınları bastı.
Müzik önerisi
2020 Olimpiyatları'nı Rina Sawayama ve Elton John düeti kapattı. Tuğrul Paşaoğlu'nun seçtiği bu şarkıda "genleri soyadlarını boşverin, ailemi kendim seçtim" diyorlar: Chosen Family.